Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Matbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basılı
- Şahadetname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Lisans Belgesi, Belge
- Otokton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerli
- Kayırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, İltimas Etmek, Gözetmek, Himaye Etmek, Himayecilik Etmek, Kohumbazlık Etmek, Himmet Etmek
- Vezinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Kak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pestil
- İnikâs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Yansımak
- Bazuka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Roketatar
- Politika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyaset, Yöntem
- Denetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Murakıp, Kontrolör, Müfettiş
- Gizleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr
- Kemal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgunluk, Yetkinlik, Erginlik, Eksiksizlik
- Abırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalı, Hürmetli, İsmetli, İtibarlı, Münasip, Namuslu, Nüfuzlu, Selikalı, Utangaç, Yakşı
- Dalya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız Çiçeği
- Görev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazife, İşlev, Resmî İş, Misyon, Fonksiyon
- Biçimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yakışıklı, Düzgün
- File kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Torba
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Düzelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Milli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusal
- Dağınık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
- İstavroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haç
- Afal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkın, Dağınık, Aptal, Sersem,
- Kasr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
- Ana Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Vatan
- Yalçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Çıplak, Sarp, Dik, Kaygan
- Gerçekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
- Vişne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albalı
- Yavan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Yağsız, Bilgisiz
- Şahsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Hüviyet, Kişi, Kişilik, Kimse
- Usulsüzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
- Teklif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önermek
- Yakışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenasüp
- Uzlaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu
- Tercih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğlemek
- Tanınan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruf
- Seğrimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seğirmek
- Bağışlayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendim, Pardon
- Enselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak
- Haksızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizlik, Mağduriyet
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü