Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Maymun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklitçi
- Lemis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunma
- Uyartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, Uyarı
- Jupon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçetek
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- Yatısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nehari
- Piçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maymun
- Nahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Gereksiz
- Rönesans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diriliş
- Mekruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç
- Çoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sık Sık, Ekseriya
- Çabalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht Etmek, Gayret Etmek, Çalışmak, Uğraşmak, Debelenmek, Yanmak
- Dejenere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Yoz, Bozulmuş
- Çöküş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhitat; Yıkılma
- Dinamizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk, Diriklik, Gürelilik, Devimselcilik
- Şevket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet, Görkem
- Münacat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarış
- Başı Dinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Ayvaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek Eş, Koca
- Masum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz, Günahsız, Saf, Temiz, Yazıksız, Küçük Çocuk
- Eksper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtman, Bilir Kişi, Uzman
- İşitilmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade
- Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut
- İnançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Tahammül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Kaldırmak, Katlanmak, Sabır, Dözüm, Götürüm
- Ücra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapa, Uçra
- Soygunçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaki
- Göçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Canip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Yön, Taraf, Cihet
- Medih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övgü
- Paniklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek
- Banmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak
- İcap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Lüzum, Zaruret, Gereklik, İster
- Civciv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüce
- Genişlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevessü Etmek, Ferahlamak, Büyümek, Gelişmek, Kabarmak, Şişmek
- Yeryüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Dünya, Küre, Zemin
- Ehil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Erbap, Eş, Sahip, Sanatkâr, Topluluk, Usta, Üstat, Uzman
- Kullanılmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Ömürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müebbet
- Tom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kubbe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü