Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mefhum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavram
- Ismarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sipariş Etmek
- Estetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedii, Güzel Duyu
- Kengel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Enginarı, Eşek Dikeni
- Tebdil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiştirmek
- Eş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Aile, Arkadaş, Avrat, Bayan, Benzer, Bey, Bir, Ehil, Emsal, Er Avrat, Familya, Hanım, Harem, Hatun, Karı, Kişi, Koca, Koşa, Kuma, Ortak, Tay, Yoldaş, Benzeri, Hayat Arkadaşı, Refik, Refika, Etene
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Deniz Hırsızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korsan
- Yepelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Latif, Zarif
- Gülümser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli
- Kısmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülüş, Kader, Nasip, Şans, Talih
- Harçenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
- Kertik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Zevzeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herze
- Geçimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedreftar, Huysuz, Şirret, Yola Gitmeyen, Kavgacı
- Coşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateşlenmek, Heyecanlanmak, Hararetlenmek, Kaynamak, Şahlanmak
- Muhteşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Görkemli, Gösterişli, Büyük Ve Göz Alıcı
- Kudurgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azgın
- Zamanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakitli
- Bakımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çorak, Külüstür
- Temdit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak
- Kanayaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Kadın, Yoksul, Zavallı
- Demirhindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasis, Pinti
- Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Görüntülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekran
- Horozlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayılık Göstermek
- Riayetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Mutlaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Kuşkusuz, Yüzde yüz, Behemehâl, Herhalde, Ne Olursa Olsun
- Öğütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
- Sorumluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun, Günah, Mesuliyet, Sorum
- Teessür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Özsaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onur, İzzetinefis
- Düztaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Çitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirmek, Çitilemek
- Yozlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoz
- Adap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep, Görgü, Usül, Yol Yordam, Töre
- Ziraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ekincilik, Çiftçilik
- Kızoğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
- Dışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüruf
- Harıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak, Yanmak
- Mandepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Tuzak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü