Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kertik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Kokoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züğürt
- Mahiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylık
- Kıytırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Bayağı, Değersiz
- Buğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhar
- Meme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüs
- Müteakiben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardından, Sonra, Arkadan
- Heveslendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özendirme
- Dünya Malı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Servet, Varlık
- Düzensizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal
- Şizoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Tırıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Züğürt
- Takır Takır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takır Tukur
- Vesaik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesikalar, Belgeler
- Boğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmik, Kursak, İaşe, Dar Geçit, Yeme İçme, Gebe Hayvan
- Cenah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Taraf, Yan, Kanat, Kesim, Kuş Kanadı, Pazı
- Farazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayımsal
- İmaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayır Evi
- Aralıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek
- Çip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Kahve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvehane
- Fettan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitneli, Karıştırıcı; Gönül Ayartıcı, Cilveli
- Tiyatro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşa
- Somut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Kati, Müşahhas, Konkre
- Genişliğinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Ulak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci
- Gereklilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Lüzum, Zaruret
- Çamur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balçık, Harç
- Vakitsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamansız, Sürevsiz
- Kalben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten
- Yakşıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakinen
- Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Daire, Defa, Gömlek, Huzur, Karşı, Kez, Makam, Mertebe, Mevki, Ön, Tabaka, Yamaç, Yan, Takım, Misil
- Katilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik
- Dişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Kadın, Şuh, Verimli
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
- Paycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hissedar
- Soruşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Yorgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk
- Kese Kâğıdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt Torba
- Çal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır, Taşlık Yer, Çıplak Tepe
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü