Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, Kendinden Geçmiş
- Murabba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dördül, Dörtgen, Kare, Reçel
- Soluklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek
- Yetke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Velayet, Otorite, Sulta
- Müstevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılıcı, Yayılgan, İstilacı, Salgın, Basan, Kaplayan, Bastıran
- Azizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muziplik, Şaka
- Kulp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahane
- Sabit Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı
- Tehlike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekince, Ateş, Korku, Risk
- Islah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Hesap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
- Daraltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasmak, Kısıtlamak, Kısmak
- Sıkışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun
- Mücevherat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs Eşyası, Cevahir
- Yabansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf Bulmak
- Köpek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İt
- Mesuliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Sorunca
- Yaymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Propaganda
- Ders kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
- Camış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Tamlayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirten, Tümleyen, Tayin
- Antagonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşman
- Tat Alma Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- İtikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İman, İnanma, İnan
- Nizami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Kurallı
- Meşal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşale
- Delice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahin
- Fasılasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız, Aralıksız, Biteviye, Ayırmak, Bölmek, Çözmek
- Tanış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşina, Bildik, Tanıdık
- Ölçümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslamlamak, Muhakeme Etmek; Takdir Etmek
- Şartsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşulsuz
- Saçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmak, Serpmek
- Nedeniyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebebiyle, Yüzünden, Yüz
- Yatıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştıran, Sakinleştiren, Müsekkin, Trankilizan
- Batık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağruk, Gamze
- Şekerleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürgüleme, Uyuklama
- Sakince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usulca, Sakin
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Ülser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yara
- Perdahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü