Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muzaheret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömek, Yardım
- Susku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Çobanyıldızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulpan, Venüs
- Taş Kömürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden Kömürü
- Keniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
- Bekletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Koklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
- Boş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
- Sivrilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayüz
- Kurultay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kongre
- Petrol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryağı, Gaz Yağı
- Şantiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikinti Meydanı, Yapı Yeri
- Pres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırıcı, Mengene, Baskı, Cendere
- Ahlaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törel
- Atfetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsnat
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
- Mert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Erkek, Harbi, Yiğit, Sözünün Eri
- Ziyasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
- Dalavereli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin
- Bitirilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlanmak
- En Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asgari
- Haşere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcek
- Asık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı, Somurtkan Yüz
- Mail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğik, Eğinik
- Cesaretsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreksiz, Çekingen
- Cebel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ; Sahipsiz, Boş Toprak
- Kâhya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kizir
- İpucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, Delil, Emare, İz
- Ötümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert
- Kösele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gön
- Yenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer, Yenik
- Gönderilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Ayıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Eksiklik, Leke, Damga, Utanç Verici, Noksan, Uygunsuz, Kötü, Şaibe
- Leke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara, Karaltı, Kir, Pis, Şaibe
- Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendi, Eş, Koca, Komutan
- Faikiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükseklik
- Hazırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Yetişmek
- Gaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihat, Kutsal Savaş
- Bereketlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Pansiyoner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınıcı
- Çağdaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Modern, Uygar, Çağcıl, Asri, Muasır, Hemasır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü