Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Entegrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
- Tamu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Gurur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Büyüklük, Övünme, Çalım, Onur, Kibir, Kasıntı, Kurum, Loka, Tekebbür, Şeref
- Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
- Mezarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömütçü, Sinci
- Paylaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek, Kırışmak, Onaylamak, Üleşmek, Taksim Etmek, Bölüşmek
- Tereddüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraksama, Kararsızlık, İkircim
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Gidiş Geliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik
- Ruhsal Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım
- Hüveyda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr
- Murakabe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
- Hariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış, Dışarı, Müstesna, Dahil Değil
- Masum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz, Günahsız, Saf, Temiz, Yazıksız, Küçük Çocuk
- Düşürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak, Dökmek, Sıyırmak
- Sabahleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabah
- Toplanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmu, Toplu
- Sonsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyet
- İbdai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgün
- Parke Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki Taşı
- Efüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızınım
- Ağır Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Spiker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu
- Yatısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nehari
- Fırsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesile, Elverişli, Durum, Oğur
- Uzunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy
- Harbilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Paltar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbise, Giyecek, Giysi
- Fahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünç
- Periyot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Devir, Dönem, Aralık
- Devinim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket, Aksiyon
- Yardımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım İstemek, İstiane Etmek
- Baz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Esas
- Tekellüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
- Bilakis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Tersine Olarak, Aksine, Yok
- Ölçülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Ilımlı, Kararlı, Ölçülmüş, Mutedil
- Geçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Eğreti, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Sari, Yaya, Yolcu
- Kestirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin
- Binnetice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Restore Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak
- Zorluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Külfet, Müşkül, Zahmet, Zorunluluk, Istırar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü