Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Miftah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Muktedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkli, İktidarlı
- Kapris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Düşüncesizce, Değişken İstek
- Teferruat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay
- Lanetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telin
- Yaçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotoğraf, Kılık
- Güz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Payiz, Sonbahar, Hazan
- İntizar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Takdir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenme, Yazgı, Değer Verme, Önemseme
- Teşhir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek, Sergilemek
- Reşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin, Yetişkin
- Defansif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunmalı
- Mevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Mahal, Yer, Konumluk
- İthaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adama
- Maşeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal
- Özdek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim
- Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz
- Müptelâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Bağımlı, Tutkun, Âşık, Manyak, Meraklı, Vurgun
- Tavizkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- Köşegen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutur, Diyagonal
- Cedelleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Tartışmak, Uğraşmak
- Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut
- Dövüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Şike
- Tam Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süratli
- Sahabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Kayırma
- Yazıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acınmak, Esef Etmek, Teessüf Etmek
- Tane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kıta, Parça
- Sufle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Çökelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa, Tortu
- Dal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
- Önemsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
- Sendikacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç
- Fikren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
- Felç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla, İfliç, Nüzul, Sekte, İnme
- Rakkase kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köçek
- Nefha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Zanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık, Şüpheli
- Sima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kimse, Yüz, Çehre, Surat
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Ehemmiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz
- Tahminen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Kararlama, Yaklaşık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü