Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mitos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Asansör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürge
- Cömertlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli açıklık
- Lüks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Gösteriş, Gösterişli, Şatafat
- Zir Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp
- Planet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezegen
- Tasma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halta
- Meccani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Parasız
- Bahadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahraman, Yiğit, Batur, Alp
- Mamulat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürünler, Mamul
- Süsler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyinat
- Doru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keher
- Ahvalruhiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Tahtelbahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Serinkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
- Yalnız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Ama, Bir, Hemen, Sade, Salt, Tenha, Şu Kadar Ki
- Kısmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Salpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, Derbeder
- Değişmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin
- Vantilatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Estireç, Yelletke, Fan, Fırıldaklı Yelpaze
- Habaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Giyinecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek
- Köstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bukağı, Cidar, Engel
- Tebelleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musallat
- Prensip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kural, İlke
- Kadağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnu, Yasak
- Hizmetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- Müracaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvurmak, Danışmak
- Kayıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitme, Yitim, Yitik, Zayi
- Israr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Üsteleme, Üstünde Durma, Bekinme
- Kupa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürek
- Veznin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Ağırbaşlı, Ciddi, Ilımlı, Oturaklı, Vakur
- İnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Düşmek, Kaymak, Konaklamak, Ulaşmak, Uzamak, Varmak, Vurmak, Yıkılmak
- Cırcır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fermuar
- Yayılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Büyümek, Çıkmak, Çökmek, Otlamak, Sirayet Etmek, Sıvışmak, Sızmak, Yansımak, Yaygınlaşmak
- Üzülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessür
- Saltçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlakiyet
- Akredite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkilendirilmiş, Yetkili
- Farsça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemce
- Ayran Ağızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğaz, Geveze
- Artı Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anot, Pozitif Elektrot
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü