Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Monizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekçilik
- Nefislik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefaset
- Fakülte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medrese
- Kayın Valide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Semahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömertlik, İyilikseverlik
- Lenger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapa
- Acımasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulüm
- Okkalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ağır, Çok, Fazla, Hürmetli
- Sitayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övme, Övüş
- Haksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsiz, Yanlış, Nahak
- Zaruret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
- Seyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı, Nadir, Nadiren, Ara Sıra, Kimi Zaman
- Belirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek, Tebarüz Ettirmek, Tasrih Etmek, Açıklamak, Göstermek, Kaydetmek, Kesmek
- Raf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terek, Sergen
- Tenkit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmek
- İsteklendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi
- Tavizkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- Muvafıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat
- Üstün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Kudretli, Kuvvetli, Seçkin, Üst Gelen, Yenen, Kazanan, Daha Elverişli
- Sınalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Televizyon
- İl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Ülke, Vilayet, Yurt, Şehir, Valilik
- Müsaade Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Özgülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Hassa
- Şaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Saf
- Mir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amir, Baş, Bey, Emir, Başkan
- Dokunaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzücü, Etkili, Acı, Acıklı, Ağır, Hazin, Müessir, Tesirli, Yanık
- Zen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Ölçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Çap, Değer, Ebat, İtibar, Miktar, Mikyas, Miyar, Ölçüt, Tartı, Vezin
- Abullabut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hantal, Kaba
- İstinkâf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Sakınmak
- Çifte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, Tekme
- Hurafe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körinanç, Boş İnan, Sanaka
- Kozmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrensel, Acunsal
- Tepkime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamül
- Perçem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâkül, Yele, Saç Tutamı
- Püskül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçak
- Deşarj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalma; Rahatlama
- Vurma İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
- Bilye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürecik, Misket
- Bulutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Berrak
- Yinelenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü