Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mustatil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikdörtgen
- Kadifeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Oğul Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melisa, Kovan Otu
- Saygınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Haysiyet, İtibar, Kredi
- Güzellik Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Fiskos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pıçapıç
- Akort kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Uyum
- Falan Festekiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Falan Filan
- Nesiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doku, Yapı
- Lazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçişsiz, Gerek, Gerekli, Lüzumlu
- Hoşlanmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, Yermek
- Serhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınır Boyu, Hudut, Sınır
- İlişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Bağ, Bağlantı, İlgi, İlişik, Münasebet, Rabıta, Temas, Alaka
- Ahize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıcı, Kulaklık, Almaç, Destek
- Mütedeyyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Dinselci
- Anlayışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeki, Müdrik, Ferasetli, Ayık
- Bozukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Fesat, İllet, Sekte
- Kepaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Gülünç, Rezil, Utanmaz, Değersiz
- Gizli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünmez, Mestur, Nihan, Yaşırın, İllegal, Kapalı, Mahrem, Örtülü, Saklı, Zımni
- Perdah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatma
- Çömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çömelmek
- Gözcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmen, Nokta
- Sonradan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilahare
- Teberru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Bağış
- Yararlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faydalanmak, İstifade Etmek, Anlamak, İstismar Etmek
- Deni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak (Kimse)
- Üzere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse
- Kavrama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Volatilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik
- Maketçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı Taslakçı
- Meşguliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraş
- Gön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Kösele
- Süre Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı
- Palmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Latanya
- İzleyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci
- Roketatar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazuka
- Tekevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Monogam
- Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Laf Anlamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Mütenasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantılı, Uyumlu, Uygun
- Şeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Alçakça, Ahlak Dışı, İnsanlık Dışı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü