Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mslim ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Acente kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletme, Temsilci
- Otopsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Dönem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Devir, Devre, Fasıl, Yarıyıl, Zaman
- Ombudsman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Denetçisi
- Eften Püften kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıksız, Derme Çatma, Çürük, Değersiz
- Kötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Aşağı, Aşırı, Berbat, Çok, Döküntü, Duman, Fena, İbret, Kaba, Kaput, Kara, Kör, Melun, Nadan, Nahoş, Pis, Sıfır, Şer, Tehlikeli, Yaman, Yaş, Endişe Veren
- Esenleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak
- Işıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıl Işıl, Işıldak
- Deleduzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Tayyare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçak
- Sarıkız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İnek
- Yağdırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
- İktidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Dirayet, Hükûmet, Kifayet, Kudret, Erk
- Erkânıharp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmay
- İktiza Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Ağmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkmak, Düşmek, Yükselmek, Yağmak, Kaymak, Akmak, Havalanmak, İnmek
- Şahika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doruk, Zirve
- Edebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edebiyata İlişkin, Yazınsal, Betiksel
- Tahsildar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergici
- Sıfır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Yeni
- Yönetici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdareci, Yöneten Kişi, Menajer, Rehber
- Nevaî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgisel
- İndividüel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bireysel
- Vefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Sevgi Bağlılığı, Yetme, Yetişme, Kafi Gelme
- Dil Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Yarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buçuk, Eksik, Noksan, Sakat
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- Rezerv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, İhtiyat, Yedek, Saklanmış, Biriktirilmiş, Henüz İşletilmemiş
- Çommak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Hezimete Uğratmak, Sindirmek, Yenmek
- Ekolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevresel, Çevrebilimsel
- Çarpışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Müsademe, Tokuşma
- Yük Odası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
- Azatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük, Hürriyet
- Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıt, Tepki, Karşılık
- Kabul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Beğenmek, Demek, Gelmek, Saymak
- Çılgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Mecnun, Aşırı, Kuluduk, Olağanüstü, Zırdeli
- Ezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yassıltmak, Hırpalamak, Parçalamak, Çiğnemek, Çommak, Dövmek, Harcamak, Kahretmek, Kısmak, Öğütmek, Yenmek
- Hamız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asit
- Mutlaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Kuşkusuz, Yüzde yüz, Behemehâl, Herhalde, Ne Olursa Olsun
- Amplifikatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselteç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü