Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mukavves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- Kafiyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyaksız
- Homurdanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Aktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Satranç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
- Tutunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Dayanmak, Direnmek, Kullanmak, Sataşmak, Yerleşmek
- Kırnak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye, Çevik, Güzel, Titiz, Halayık, Oynak, Çevik, Cilveli, Boylu Boslu
- Vaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Olay, Hadise
- Yeltek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hercai, Mütelevvin
- Hemsohbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhatap
- Huzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik, Karşı, Kat, Keyif, Makam, Ön, Rahat, Rahatlık, Sükûnet, Yamaç, Yan, Dirlik, Baş Dinçliği, Gönül Rahatlığı
- Gereğince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Çekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cazibe, Cezbetme, Tasriflenme
- Seyran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek, Gezmek
- Önceki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Evvel, Evvelki, Sabık
- Seslenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hitap, Nida
- Şifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağalma, Onulma
- Atıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembel, Uyuşuk, İşsiz, Boş, Aylak, İşe Yaramaz, Etkisiz, Süreduran
- Namussuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leke
- Olanaksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsız
- Harçenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
- Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasıta, Arabulucu, Komisyoncu, Simsar
- As kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey
- Kıpırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kımıldamak
- Yüzlemece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicahi
- İşaret Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahadet Parmağı
- Yığılışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Garaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arabalık
- Ebediyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet, Sonsuza Dek, Sonsuzluğa Kadar, Hiçbir Zaman
- Zeng Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telefon Etmek
- Vikaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Bay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek
- Arttırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave
- Banyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamam, Yıkanma, Çimme, Yunak
- Statik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Dengesel, Durambilim, Duruk, Dural
- Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Dökmek, Katmak, Koymak, Saldırmak, Sermek, Sürmek, Uğratmak, Yüklenek, Sarkıtmak
- Yanıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevap, Karşılık
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- Fırıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Fırfıra, Fırlangıç, Foya, Hile
- Muhik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru
- Yükseltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü