Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zeng Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telefon Etmek
- Bendegân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullar, Köleler
- Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
- Underground kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı
- Ziynet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Bezek
- Masa Tenisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pingpong
- Alarga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
- Garplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batılı
- Yakşı Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güle Güle
- Sesucaltan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoparlör
- Nüfus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Kişi, Şenlik
- Kısık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Pratikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamada
- Satranç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahmat
- Kelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak
- Beklenmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade, Hayret
- Biyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat Hikâyesi, Öz Geçmiş, Tercümeihal, Tercüme-i Hâl, Hâl Tercümesi
- Cascavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz
- Taksirkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık
- Beleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Ücretsiz, Karşılıksız Olarak, Emeksiz, Parasız, Havayi, Müft, Müfte, Pulsuz
- Moksa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakı
- Ortaklaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikli, Kolektif, Müştereken, Birge, Birlikte
- Kabarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit
- İşaretleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmleme, İma
- Takır Takır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takır Tukur
- Mezbaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesimevi, Kesimhane, Sallakhane, Kanara
- Cüsseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, İri Yapılı, İri Gövdeli
- Vuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş
- Açığa Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, İfşa Etmek
- Yel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı
- Hünkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişah
- Yüz Akı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus
- Açıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzah Etmek, Tavzih Etmek, Göstermek, Yayımlamak
- Tamamlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleme, Bitirme, İkmal
- Transparan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam, Şeffaf
- Baş Örtüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp
- Felah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Selamet
- Öğrenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talebe, Okuvcu, Şakirt, Öğrenici
- Sersemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılık
- Eş Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senkron
- Onulmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü