Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zerzevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güveri, Sebze, Yeşillik
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Çöl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaban, Bozkır, Sahra, Badiye, Kumluk
- Rozet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişan
- Masuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunulmazlık
- Düzmeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Mazbata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
- Fason kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Terzilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmenlik
- Uğramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınından Geçmek, Aniden Çıkmak, Düşmek, Sarkmak, Tutmak, Yaklaşmak
- Çıt Yok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Sakin
- Barikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Açınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, İnkişaf Etmek
- Ruhbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Psikoloji, Tinbilim
- Suspus Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- Benzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- Kampanacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz, Hilekâr, Sahtekâr
- Yetirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tamamlamak
- Kavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü, Zorlu
- Okus Pokus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
- Düzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Mazbut, Muntazam, Beste, Düstur
- Sayma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, Telakki
- Tedirgin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Sarmak, Yemek
- Merih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakıt, Mars
- Vasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aracılık, Anahtar, Taşıt, Aracı
- Müruruzaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki Mühlet, Zaman Aşımı
- Sude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmüş, Sürülmüş
- Yok Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Bağlamak, Gidermek, Kavurmak, Kazımak, Kırışmak, Kırmak, Mahvetmek, Silmek, Temizlemek, Yırtmak
- Başmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı, Paşmak
- Vitamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıda
- Muvakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkati, Örel, Geçeğen
- Getirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, İletmek, Sağlamak, Sürüklemek
- İstibdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Zorbalık, Sınırsız Monarii, Despotluk, Keyfe Bağlı Yönetim
- Fütürist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekçi
- Goygoyculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilencilik, Şakşakçılık
- Renk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelik
- Kurcalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak, Araştırmak, Deşmek, Eşelemek
- Tıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpa
- Cenup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü