Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tabii Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
- İçli Dışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senlibenli, Teklifsiz, Samimi
- Akılcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
- Nüfus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Kişi, Şenlik
- Barınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Yurt, Barı, Melce
- Ikınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek
- Dayanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
- Nezaketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabalık
- Elden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Hemen
- Yekta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Eşsiz
- Tarif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övgü, Tanım, Tanımlama
- Tat Alma Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Marazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıksal
- Çağrıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek
- Bozdurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Hurdalamak
- Uzaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Iraklık, Açıklık, Mesafe
- Şu Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Vakit, Şu Tapta
- Problem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesele, Sıkıntı, Sorun, Çözgü
- Kalbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Kertme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Biliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf, Bildik, Tanıdık
- İnat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek
- Çat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavşak, Köşe Başı, Dar Vadi, Dağ Geçidi
- Koloni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Müstemleke, Topluluk
- Süzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taramak
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Gösterge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İm, İşaret, Nişan, İndikatör, Müşir, Belirtke
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- Tadat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayım, Sayma
- Ortalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Meydan, Piyasa
- Seks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- Devirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrî
- Korunmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Nara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırış, Bağırma
- Şimdice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halen
- Paydos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Kararsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Kaynama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran, Galeyan, Kaynak
- Müsabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarışma, Yarış
- Birleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulamak
- Bitkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorgun, Halsiz, Bitap, Güçten Düşmüş, Harap, Tapsız, Turşu, Üzgün
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü