Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söylev, Söz
- Mersiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Sagu
- Duruşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme, Murafaa
- Prizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçme, Menşur
- Muayyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
- Gerçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakiki, Asıl, Başlıca, Ciddi, Doğru, Doğruluk, Hak, Hakikat, Sadık, Sahici, Tam, Temel, Vaki, Sahiden
- Terzilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmenlik
- Teessüf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak, Kınamak
- Eleğimsağma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebekuşağı, Alkım, Gökkuşağı, Alaimisema
- Entegrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
- Etkinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet, Müessiriyet
- Tapu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit
- Kısaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksir
- Bidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyduruk
- Nihayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonunda
- İnkıbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabız, Keder, Sıkıntı
- Tevakkuf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Eğlenmek
- Nezafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlik
- Başvekalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Kabarcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek, Uçuk
- Buhar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yok Olmak
- Tezce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Kaktüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlas Çiçeği
- Keleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesur, Çirkin, Kel, Kötü, Yiğit, Bahadır
- Voleybol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçantop
- Ortaokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüştiye, Orta Mektep
- İstimlâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamulaştırma
- Harem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı
- Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- Önlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak, Takaddüm Etmek
- Siga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kip
- Porte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Önem
- Pislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Mahzun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzgün, Tasalı
- Hallolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonuçlanmak
- Hazırlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Despotluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstibdat
- İşletmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
- Hapsetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak
- Cuşiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk
- Düçar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğramak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü