Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen
- Mahvetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Heba Etmek, Kavurmak, Yakmak, Yemek, Yok Etmek, Tozmak
- İstikbal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
- Pervane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepenek, Uskur
- Sonrasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Sonsuz
- Muvaffakiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarı
- Riayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı, Ağırlama, Uyma
- Müşerref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflenmiş, Onurlanmış
- Ustalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, İş, Maharet, Marifet
- Maskaraya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Aldatıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel
- Celp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirtme, Çağrılık, Kendi Üzerine Çekme
- Mahremiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlilik, Mahfilik
- Savaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharebe
- İstasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gar, Terminal, Tren Durağı, Araştırma Kuruluşu
- Karşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Çatmak, Görmek, Rastlamak, Rastlaşmak
- Muaheze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri
- Mefkûre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdeal, Ülkü
- İtmam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Tamamlama
- Altın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Kızıl, Zer
- Gecikme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rötar, Tehir
- Sıkıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Sıkan, Tedirgin Eden
- Çiğindirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omuzluk
- Medet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmdat, Yardım
- Paragraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümce, Fıkra
- Kılavuz Gemisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Duyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyu, İstihbarat, İzlenim, İhsas
- Gaseyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Bulantısı, Kusma
- Ekinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Rençper
- Harıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak, Yanmak
- Hikâyecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücülük
- Mukaddes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Veli
- Cavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüysüz, Çıplak, Boş, Örtüsüz
- Şeytanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Kurnazlık
- Bir Lahzada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Haraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Öfke, Sinir
- Abdomen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın
- Hal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pazaryeri
- Yük Odası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
- Sınırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Dar, Münhasır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü