Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katman, Derece, Kat, Tütünlük, Kesim, Topluluk, Sınıf
- Benzin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt
- Tazallüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Zeki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeyrek, Akıllı, Uslu, Anlaklı
- Dengeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazene
- Aymazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, Uyku
- Sığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alageyik
- Güçlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhya
- Sulhperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barışçıl, Barışsever
- Mukavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Materyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçilik
- İncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
- Yel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı
- Tenkitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Münekkit
- Bunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım, Sıkıntı
- Salık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Tavsiye, Bilgi, Uçar
- Nüsha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Elyazması, Aynı, Benzer, Kopya, Reçete, Sayı, Suret
- Kaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
- Umde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlke, Prensip, Dayanak
- Cingöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Uyanık, Hiç Aldatılamayan
- Meydana Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serdetmek
- Güzide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Seçme, Seçilmiş
- Mayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvı
- Haz Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazzetmek
- Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akçe, Kazanç, Kredi, Nakit, Pul, Vakıf, Varlık
- Geride Bırakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Kümelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topalaşmak, Yığılmak
- Kuşpalazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Difteri
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Varlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
- Avaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara
- Eşgüdümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordine
- Fırfıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırıldak, Topaç
- İrfan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Kültür, Bilik, Anlama
- Avunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Teselli Bulmak, Müteselli Olmak, Oyalanmak, Aldanmak, Yetinmek
- Sakınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, İmtina
- Tıpkı Tıpkısına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
- Sabır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Dayanık, Katlanma, Çıdam, Beklim
- First Lady kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım
- Sandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayık
- Hamletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yormak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü