Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oluturmak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Şeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Yürekli
- Yaralanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, İncinmek, Kırılmak
- Umursamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Meraklanmak
- Cop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Efsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçü
- Dünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
- Berk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı, Sert, Haşin, Sağlam, Rasin, Kıskıvrak, Tıkız
- Küreken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
- Karartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Kuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilek, Cebir, Fer, Güç, Hâl, Ker, Mecal, Nüfuz, Şiddet, Takat, Zor, Yetke, Erk, Tahammül, Mukavemet
- Budalalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Resen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan Doğruya, Kendiliğinden
- Turizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezim, Gezginlik
- Saygınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Haysiyet, İtibar, Kredi
- Üstelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Direnmek, Katılmak, Zorlamak, Bekinmek, Israr Etmek
- Modern kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Muasır, Çağcıl, Uygar, Asri
- Protokol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma Tutanağı
- Hol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sofa
- Olcay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Talih, İkbal
- Yaratıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kreatif, Mucit
- Kesiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Süreli
- Lagar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Zayıf
- Kupür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik
- Göstermelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Numunelik, Numune, Örnek, Mostralık
- İkdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli Uğraşma
- Dört Kaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıyığı Yeni Terleyen
- Masör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovman
- Camedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bavul, Valiz
- Öngün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arife
- Teshin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıtmak
- Rehinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Ara Bozuculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fesat
- Sücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Secdeye Varma, Yükünme
- Sağılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
- Ekstre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Özüt, Öz
- Kıyamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet
- Koşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun
- Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
- Dernek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Kuruluş, Kurul, Deri, Düğün, Toplantı
- Sual kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soru
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü