Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oyçokluğuyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekseriyetle
- Abartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağa
- Bezekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakkaş
- Müjde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştu, Muştuluk
- Litografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşbaskı
- Tesir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Hakeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Dershane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Oditoryum, Sınıf
- Dokunulmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık
- Kategorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin, Kesinlikle
- Yeminsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antsız
- Müsteşrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilimci, Şarkşinas
- Yıkma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrip
- Er Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Bencil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egoist, Hodbin, Hodkâm
- Sumsuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk
- Koordine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümsel, Eşgüdümlü
- Andetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahdetmek
- Piramit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehram, Köpyak
- Yönetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tedvir Etmek, Çevirmek, Kullanmak
- Başlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önsöz, İlk Bölüm, Giriş, Mukaddime, Baş, Eşik, Menşe
- Topalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kümelenmek
- Yaşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak
- Şığımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pike Yapmak
- İsticar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Kötürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Delegasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci Kurul
- Dürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- Tiryak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon, Panzehir
- Ole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Mahpushane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Tutukevi
- Kadife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhmel
- Söylenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rivayet, Söz, Haber
- Kıskı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama, Takoz
- Kabine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Hükûmet, Bakanlar Kurulu
- Yanılsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galatıhis
- Cascavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz
- Çağrışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedai
- Işık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fer, Nur, Ziya, Şavk
- Başağrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü