Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Er Avrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Soğukkanlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidal
- Birincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, En İlk
- Tasma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halta
- Başkonsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
- Telin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Boğazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Kesmek
- İçyüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahiyet, Zamir, Künh
- Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavramak, Küfretmek, Sövmek
- Popülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüfus, Varlık
- Kurutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Mücevherat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs Eşyası, Cevahir
- Tuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuf
- Girişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girift
- Katot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi Uç, Negatif Elektrot
- Odur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Öyküler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısas
- Gudde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beze
- Oylumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş
- Tamirhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarımevi
- Zeng Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telefon Etmek
- Uyarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, İntibak Ettirmek
- Bulaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- Suvarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulamak
- Muhatara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tehlike, Zarar, Ziyan
- Gözetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Rengarenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Renk Renk, Alacalı
- Yaşasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Veciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü, Aydın, Kıssa
- Ekometri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankıölçüm
- Seki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım, Set, Teras, Taraça
- Sancımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Burulmak, Tutmak
- Şatafatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Cafcaflı, Görkemli, Lüks
- Objektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnel, Mercek
- Takribi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşık
- Burun Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enfiye
- Karşı Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Göğüslemek
- Tamamlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleme, Bitirme, İkmal
- Çalgıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezene, Mızrap; Bahçe Süpürgesi, Çalkı
- Lakırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Ivır Zıvır, Laf, Söz
- Duralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü