Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Değişken, Eklem, Mafsal
- Merhume kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahmetli
- Üniversite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darülfünun, Birdem, Fakülteler Birliği
- Akıllanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslanmak
- Zararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokuncasız, Ziyansız
- Nesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Cihanşümul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrensel
- Hislenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak
- Eflak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökler
- Modül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parça
- Muhteva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçerik, Mazmun, Kapsam, Öz
- Katakulli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Oyun, Tuzak, Yalan, Dolan, Hile
- Toprak Sahası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsa
- Vahamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Korkulacak Durum
- Kolektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa; Ortaklık
- Firkete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saç Tokası, Çengelli İğne, Tel Maşa
- Sugötürmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin
- Santimantalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Akçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
- Hoşaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük
- Kayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Geri Dönmek, Nükul Etmek, Rücu Etmek
- Kekre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımtırak, Ekşimsi, Buruşturucu
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Matematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlembilim, Cebir
- Kerevet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Sedir
- Aksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Zıt, Menfi, İnatçı, Hırçın, Huysuz, Karşıt, Titiz, Geçimsiz, Kötü, Münasebetsiz, Olumsuz, Suratsız
- Albenili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Kuyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akrep
- Boğuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Vurgunculuk, İntikar, Solunum Zorluğu
- İhtiyacı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinmek
- Vazife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
- Aydın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entelektüel, Münevver, Kültürlü, Okumuş, Görgülü, İleri Düşünceli, Işık Alan, Işıklı, Aydınlık, Sarih, Somut, Vazıh, Veciz, Ziyalı
- Yakarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dua, Niyaz
- Oyunbozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Yosma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç, Şen, Güzel, Taze, Fettan (Kadın)
- Valiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bavul, Camedan
- İstismar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürme, Yararlanma
- Muallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı; Bağlı, Bağınlı
- Kusmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Reddetmek
- Sefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Alçaklık
- Bildiriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyuru, İlan, Tebligat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü