Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pürist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özleştirmen
- Yükseköğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ali Tahsil
- Ezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
- Özü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi
- Uçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Başlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önsöz, İlk Bölüm, Giriş, Mukaddime, Baş, Eşik, Menşe
- Kros kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır Koşusu
- Teşkilatlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Gözü Pek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Cesur, Yiğit, Korkusuz
- Zımbırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıltı
- İçtimaiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu
- Esindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlham Etmek
- Argüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt, İddia, Tez
- Kurşunlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güllelemek, Vurmak
- Görkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet
- İçerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Bozulmak, Kırılmak
- Benefşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menekşe
- Harek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Cife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Leş
- Macun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mala
- El erki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demokrasi
- Yasaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Menetmek
- Kabullenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek
- Ruhsal Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım
- Müdavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
- Barhana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Küçük Kervan, Göç, Göç Eşyası, Kullanışsız Konak
- Telif Hakkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telif
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Dostane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostça
- Müzebzep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Eksperyans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyim
- Mantarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Vıyıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vınlamak
- Ebeveyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anne, Baba, Ata Ana, Valideyn
- Parçalanmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün
- Ambargo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleyim, Yasal Yasak
- Kundak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dipçik, Fesat, Fitne
- Deşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delmek, Karıştırmak, Kazmak, Kurcalamak, Oymak
- Temizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtmak, Almak, Çalmak, Kazımak, Öldürmek, Tüketmek, Yok Etmek
- Kızarmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kebap
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü