Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gz Pek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Direnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
- Tezce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Mırıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Homurtu
- Ruam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakağı
- Nefes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Giç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi
- Modernist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilikçi
- Klişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı Kipi, Basmakalıp
- Alacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlup
- Kötücülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, İhanet
- Kışkırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek
- Diksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Söyleme Biçimi
- Denizaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sualtı Kayık, Tahtelbahir
- Nezle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İngin, Tumağı, Dumağı, Çaputlama, Anjin, Duma
- Dinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
- Çaça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Mama
- Paykamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Bilmek, Düşünmek, Hissetmek, Sezmek, Ukmak
- İtmam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Tamamlama
- Üçkâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
- Cesaretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Gözü Kara, Yürekli
- Harimiismet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Akak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecra, Yatak
- Süzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur, Güçsüz, Zayıf
- Sos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salça
- Takır Takır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takır Tukur
- Eğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Oyalamak, Durdurmak, Durdurmak; Avutmak
- Akustik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanım, Yankılanış, Yankıbilim
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Sıyırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Oturuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Dolanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak, Geçinmek, Gezmek, Karışmak
- Gerçekçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Realizm
- İhtiva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçerme, Kavrama
- Arakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırsız
- Şimdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O An, Az Sonra, Yakında, Hazır, Az Önce, Biraz Önce, Demin, Halen
- Zımbalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Monte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
- Oy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey, Avaz, Ses, Tavış
- Ekonomist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü