Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pardon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affedin, Bağışlayın
- Önerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif, Takrir
- Ekspoze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet
- Karşıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet, Mübayenet, Tezat, Zıtlık, Kontrast
- Onaylama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Kabul, Tasdik, İzin
- Endazeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Bozuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak
- Yönetici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdareci, Yöneten Kişi, Menajer, Rehber
- Sandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasa
- Doğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündoğusu, Şark, Maşrık
- Eytişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyalektik
- Bulunmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfır
- Düzenleniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertibat, Tertip
- Valf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vana
- Heyhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazık
- Teşkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturma, Oluşum
- İvedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
- Katkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave, Pay, Yardım, Ulama, Ek
- Neci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne İş Yapar?
- Bir Tomar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
- Talvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak, Hangar
- Palazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Cevabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıtsal
- Mürai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık
- Yoksun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrum, Muhtaç
- İnsanoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşer, İnsan
- Döner Sermaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Matbaacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basımcı
- Musanna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Cereyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akım; Akıntı
- İşsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylak, Boş, Avare
- Sataşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Yapışmak, Çatmak, Rahat Bırakmamak, Takılmak, Musallat Olmak
- Koşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Üdeba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
- Melodi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beste, Ezgi, Nağme, Şarkı, İlahi
- Obsesif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takınçlı
- Gürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feyz, Bereket
- Engebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Müthiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Korkunç, Şaşılacak
- Nick kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Ad
- Ahvalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü