Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Valf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vana
- Lütufkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
- Kalpsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
- Vesvesesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkilsiz, Kuruntusuz
- Tazeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, Gençleşmek
- Nesilsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- Bildirişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim
- Ebekuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı, Alkım, Eleğimsağma
- Kâinat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acun, El Gül, Dünya, Evren, Herkes
- Lavabo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yunakça, Ayakyolu, Hela, Musluk, Tuvalet, Yüznumara
- Ahvalruhiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava
- Tek Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekpare
- Kasımpatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Krizantem
- Yönelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Gelmek, Tutmak, Teveccüh
- Örtük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Örtülü
- Ocaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baca, Mutfak, Ocak
- Tepke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiilimünakis
- Düven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahıldöven
- Tenasül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üreme
- Vitalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselci
- Tümbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Büyü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afsun, Cadı, Efsun, Sihir, Füsun
- İstidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Kabiliyet, Anıklık
- Şemsiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetir
- Pıçapıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiskos
- Modernizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenileme, Çağcıllama
- Derecesinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Doğu Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkiyat
- Zevce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Karı, Hatun
- İnleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Figan
- Molla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, İmam
- Ergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
- Ur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Şiş, Tümör, Yenitüreme
- Kolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manşet; Polis Veya Jandarma, Zabıta
- Gerzek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Zekalı, Aptal
- Saygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Hürmet, İhtiram
- Tuzağa Düşürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Dedikodu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laf, Lakırtı
- Mıhsıçtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü