Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Valf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vana
- Testis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşak, Erbezi, Torba
- Atılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Fırlamak, Hücum Etmek, Saldırmak
- Etap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adım, Aşama, Merhale
- Natürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal
- Şairce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanca
- Verimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Yağmurkuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı
- Terbiye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Bakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
- Ermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Kavuşmak, Yetişmek
- Hareket Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Deprenmek, Oynamak, Yapmak, Yürümek
- Bergüzar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Armağan, Yadigâr
- Devretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Dolaşmak, Dönmek, Tahvil Vermek
- Münfesih Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Kulüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pakt
- Gün Batısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı
- Ortalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Meydan, Piyasa
- Küçük Çay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dere
- Bronz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunç
- Kriptoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizyazıbilim
- Eğim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyil
- Monist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekçi
- Takriben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Yaklaşık
- Sarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Taş, Stalaktit
- Tersane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
- Sırlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Küçülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak, Ufalmak
- Doygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
- Tüccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimen, Tacir
- Takbih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak
- Ülser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yara
- Lütfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- Tuhaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Antika, Cins, Garip, Gülünç, İlginç, Alışılmamış, Yabancı, Yadırganan, Şaşırtıcı, Anlaşılmaz
- Geçiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Savuşturmak, Atlatmak
- Yalpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallanma, Eğilme
- Nallatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlatmak
- Cop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Gönendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzura Kavuşturmak, Sevindirmek
- Lakırtı Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü