Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Payan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son, Sonuç
- Ortak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
- Kulüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pakt
- Etkilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezbetmek, Dokunmak, İşlemek, Koymak, Silkelemek, Tesir Etmek
- Defetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak, Savuşturmak, Kovmak
- Kimisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazısı, Kimi
- Saklayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafız
- Işımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Allame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Bilgin, Çok Bilen
- Legal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Yasal, Meşru
- Karıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Deşelemek, Deşmek, Dokunmak, Harmanlamak, İncelemek, Karmak, Katmak, Kurcalamak, Oynamak
- Kaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Düşünce, Efkâr, Endişe, Gaile, Gam, Merak, Tasa, Üzüntü
- Zıbarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Gebermek; Uyumak, Sızmak
- Tapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet, Ubudiyet
- Kobay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denek
- Gene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Tekrar, Yeniden, Bir Daha, Esasen
- Zaviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Köşe, Küçük Tekke, Bucak
- Dışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüruf
- İaşe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Murabahacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Künh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Öz
- Laiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgenlik
- Dikici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- Apriori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önsel
- Kanaatlendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatminkâr
- Giysi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Çul, Don, Elbise, Entari, Giyecek, Giyim, Kıyafet, Paltar, Üst, Üzeri, Libas
- Sinirsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabi
- Kontak Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lens
- Oynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Hareket Etmek, Karıştırmak, Kımıldamak
- Zenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahî, Kara Derili
- Hasta Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Vurmak
- Göz Kamaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Muhteşem, Parlak
- Ayrıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Burcun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi Geyik
- Terbiyeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimli, Görgülü, Edepli
- Muallime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmen (Bayan), Bilimci
- Çer Çöp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü, Süprüntü, Zir Zibil
- Unutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huşsuz
- Akıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akil, Uslu, Aptal, Makul
- Yakaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü