Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Prezant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtımcı, Sunumcu
- Sömürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstemleke, Koloni
- Dinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
- Yâd Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak, Hatırlamak
- Patırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kargaşa, Hengâme, Şamata
- Çalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Verev Kesilmiş; Yan Yan Giden
- Kudsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kut, Kutsallık
- Lanse Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur Etmek, Tariflemek
- Avanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alık, Aptal, Enayi
- Aranjman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Yapılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, Kuruluş, Nitelik, Yapı
- Elbise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Esvap, Libas, Urba, Giyecek, Giyim, Paltar
- Meşruhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamalar
- Tahrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazma
- Yeğleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tercih
- Tabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bası, Baskı
- Sektörel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesimsel
- Özdek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim
- Bitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sınırsız
- Hasar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sur, Zarar, Ziyan
- Teklifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerisiz, Laubali
- Dışarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Hariç, Taşra
- Abluka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak
- Nezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adak
- Kazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sopa
- İleri Gelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşraf
- Tüyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
- Başvurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat
- Tehdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözdağı, Korkutma, Zılgıt, Keskenme, Gözdağı Verme, Gözünü Korkutma
- Etken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faktör, Malum, Müessir, Amil
- Gösterme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin, Teşhir
- Şahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanık
- Armağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hediye, Mükâfat, Ödül, Bağış, İhsan, Yadigâr
- Anarşizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşacılık
- İffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Irz, Şeref
- Boylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Düşmek, Yükselmek
- Arı Teknesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
- Gayrimemnun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kızgın, Küskün
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Boğulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Sıkılmak, Bunalmak, Gark Olmak
- Entegre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleşik, Bütünleşik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü