Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Protez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma
- Çatlaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Bilmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezbere, Kazara, Yanlışlıkla
- Göze Girme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
- Şikest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malul, Sakat
- Nitrik Asit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kezzap
- Konformist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydumcu
- Krank kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil
- Sövüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfür
- Muhmel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadife
- Bağfiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaç
- Bakışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenazur, Simetri
- Feminizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatunculuk
- Takviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamlaştırma, Destek, Pekiştirme, Kuvvetlendirme, Berkitme, Güçlendirme
- Network kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilişim Ağı
- Pekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milyon
- Kavram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazmun, Mefhum, Karın Zarı, Periton, Fehva, Nosyon
- Laşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leş, Öleş
- Mutlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Kesin, Kesinlikle, Muhakkak, Salt, Saltık
- Tekke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dergâh, Hapishane
- Turuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenci
- İşkillenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Pirelenmek, Şüphelenmek
- Hizmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
- Şose kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stabilize Yol
- Mütenakız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Çelişmek
- Mezhep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüş
- Mersiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Sagu
- Besteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bestekâr, Kompozitör
- Kolektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplaç, Toplayıcı
- Zahiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüşçe, Görünüşe Göre, Şeklen
- Cevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Üzgü
- Fısırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Döküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Çer Çöp, Değersiz, Enkaz, Kötü, Dökülüp Saçılmış, Ayak Takımı, İndifaat
- Çapkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Haylaz, Hovarda, Yaramaz
- Done kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Özünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deruni, Zati
- Şaka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek
- Kocaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Hantal, İri, Koca
- Dâhiliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçişleri, İç sayrılık, İçsel
- Sportmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sporcu
- Sevişmezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zıddiyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü