Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Raptiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İleç, Pünez, Bağlaç
- Mahkeme Kapısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Ağrıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak
- Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
- Çıtak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kaba
- Musanna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Şavullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Demir Kazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutup Yıldızı
- Abdest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzu
- Zarf Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaç, Belirteç Eylem
- Hırsızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğruca
- Kır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz, Çal; Sahra; Yazı
- Çekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakul
- Rahşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Tebliğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Çıkış, Maruza, Bildirme, Eriştirme, Değirme
- Şaşakalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Şaşırmak
- Seyrüsefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidişgeliş, Katnav, Trafik
- Sulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suvarmak
- Tazminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödence
- Çekingen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek, Utangaç, İçine Kapanık, Pasif, Tor, Sıkılgan, Muhteriz
- Çalıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koç, Antrenör
- Demagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagogluk
- İzinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun
- Uğraşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgale
- Eşarp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Baş Örtüsü
- Tabiatüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğaüstü, Fevkettabii
- İltihap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Yangı
- Pekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice Bilinen, Muhakkak
- Biteviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Sürekli, Yeknesak, Boyuna, Aynı Biçimde
- Jartiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorapbağı
- Elem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Acı, Üzüntü, Dert, Keder
- Zırh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savut, Koruyucu, Koruyan, Müdafi Demirağ
- Damarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Huysuz
- Şerif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Soylu, Temiz
- Beslek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hizmetçi
- Koyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadi, Derey
- Şürekâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraftar
- Sahici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Piyade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan, Piyon
- Açıktan Açığa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu Orta
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü