Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Raunt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devre, Etap
- Zula Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Gizlemek, Saklamak
- Pompalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek
- Keşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nöbet, Sıra
- Tahayyül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşleme, İmgeleme, Hayal Etme, Kılıklama
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
- Kayın Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayın
- Çevrimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Tutu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rehin, İpotek
- Sene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıl
- Mütecessis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı, Meraklanan, Meraklı
- Çıkkınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Şişmek
- Musallat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak, Tutmak, Yapışmak
- İmale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Eğmek
- Laf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
- Ceman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi Birden, Toplu Olarak
- Bağlanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Konaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dincelmek, Gecelemek, İnmek, Kalmak
- Eser Etkimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir Etmek
- Doğaçlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrticalen
- Aşınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenik
- Örge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Motif
- İbdai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgün
- Alkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlemek, Ululamak
- Grev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatil, İş Bırakımı
- Beyazlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağartmak, Temizlemek
- Bir Cinsten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecanis, Bağdaşık
- Sömürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstismar Etmek, Kullanmak
- Yüzük Kaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepçevre, Çepeçevre
- Domur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarcık, Tomurcuk
- Sunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma, Parça, Arz Ve Talep
- Kötüleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet, Jurnal
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Jenerasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşak, Soy
- Kalıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orak
- Bir Tomar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
- Yitirilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- Açıölçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletki, Gönyemetre
- Arazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Saha, Yer, Yeryüzü Parçası, Yerey, Toprak
- Belgesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokümanter, Senetli
- Açık Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panel, Açık İclas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü