Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Reha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş
- Sosyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumcu
- Sığınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltica Etmek, Barınmak
- Kumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Kanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
- Bunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım, Sıkıntı
- Süzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taramak
- Rüşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Yetişkinlik
- Öbürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri, Öteki, Özgesi
- Kayağantaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arduvaz
- Geçimsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür, Hırıltı, Zıddiyet, Zırıltı
- Grip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Enflüanza
- Unutulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küllenmek
- Necat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş
- Şekilci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimci, Ek
- Hödük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ürkek, Görgüsüz, Kaba, Anlayışı Kıt
- Gönül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Can, Dil, Hatır, İçeri, İstek, Kalp, Karın, Sine, Yürek
- Kalmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Velinimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Halaskâr, Hami, Havadar, Bağışçı
- Akarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Akarsu, Kemik Veremi, Kaplıca, Fistül, Sürekli İşleyen Çıban
- Müsavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eşit, Bir
- Tavsiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğütleme, Öneri, Öğüt, Salık
- Soy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Çeşit, Damar, Ev, Evlat, Irk, Kan, Köken, Ocak, Sülale, Tür, İrs
- Tabiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltmanlık, Hekimlik
- Martaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Yalan, Uydurma Söz, Mantar
- Seviyesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeysizlik
- Ilgım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serap
- Sözleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele Akdetmek
- Yave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık, Cefengiyat
- Doğum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit, Tevellüt
- Çakal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Kurnaz, Titiz
- Pul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- İman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak
- Rıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, İstek, Onaşma, İzin, Olur
- Nisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Yaprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Jandarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Zaptiye, Korucu, Kolluk
- Porsumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Kilolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Şişman
- Akşam Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam
- Takriben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Yaklaşık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü