Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Retina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ Tabaka
- Levha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Tahta, Resim, Safiha, Tablo, Resim, Abela
- Tahliye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak
- Şayia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayıntı, Söylenti
- Spesiyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman
- Gamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasalı, Kaygılı, Kederli, Üzüntülü
- Sayfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazlık, Yazlak
- Dip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Derin, Kıç, Kök, Taban
- Felah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Selamet
- Yaşam Öyküsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Bariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Başkaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, İsyan Etmek, Kabarmak, Kıyam Etmek
- Hoşlanmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, Yermek
- Getirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celbetmek
- Kontak Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lens
- Edviyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık
- Şavalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala, Sersem
- Yabanketeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytansaçı
- Kavara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Yel
- Saadetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu
- Sağman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Simya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alşimi
- Kıpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırpmak
- İhtişam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Haşmet, Büyüklük, Göz Alıcılık, Gösterişlilik
- Cındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Paçavra
- İmarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırsız
- Şiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarık, Kozalak, Ur, Şişkin, Mil
- Evvelce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Önce, Önceden
- Ürem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getiri, Faiz, Nema
- Üstelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Direnmek, Katılmak, Zorlamak, Bekinmek, Israr Etmek
- Belik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgü
- Asal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Başlıca, Ana, Temel, Esasi
- Kıray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi, Delikanlı, Genç
- Taşra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eyalet, Kenar, Dış
- Selfie kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oz Çekim
- Diklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Gelmek, Kafa Tutmak
- Ali Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lisans, Yükseköğretim
- Siper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunak, Dulda, Kuytu, Senger, Yağmur, Korunmalık
- Bol Bolamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah
- Rezil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağılık, Kepaze, Rüsva, Adi
- Dogma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kör inanç, İnak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü