Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sürüm Değeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rayiç
- Gayrimeskûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız
- Dumanlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışmak
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Çıtırbom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türedi
- Mübadele Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Konformist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydumcu
- Kısacası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasılı, Velhasıl
- Hande kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülme, Gülüş
- Dişil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisai; Müennes
- Hüviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik, Şahsiyet
- Cıncık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züccaciye
- Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıt, Tepki, Karşılık
- Toy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Çaylak, Düğün, Genç, Naşı, Tecrübesiz, Tor, Ziyafet
- Büyültmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak
- Çevirgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Yarıyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömestr, Sömestri, Sömestir, Dönem, Sömestre
- Çökmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Göçük, Pinpon
- Mücadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma
- Herze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Anlamsız, Saçma, Saçma Söz, Zevzeklik
- Oyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Dans, Düzen, Entrika, Hile, Kumar, Külah, Olta, Sahne, Temaşa, Temsil
- Depremyazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sismograf
- Zammetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
- Olmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin
- Telin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Atıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Mevzilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki Tutmak
- Duyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, Hasse
- Zulmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak, Eziyet Etmek, İşkence Etmek
- Varoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palanka, Sur Dışı
- Projeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdüşüm, Gösterim, Yansıtma
- Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymet, Paha, Bedel, Valör, Ayar, Eder, Haysiyet, Kadir, Ölçü, Şayan, Karşılık, Layık
- Boş Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
- Kadran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçek
- Yerleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Teessüs
- Kontak Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lens
- Oğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı
- Dalavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Dolma, Dümen, Dolanla, Hileyle Gizlice Görülen Kötü İş, Sahtekarlık, Gizli Oyun
- İzobar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşbasınç Eğrisi
- Urgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kement, Halat
- Boğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmik, Kursak, İaşe, Dar Geçit, Yeme İçme, Gebe Hayvan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü