Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Katık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayran, Edviyat, Huriş, Yoğurt
- İhraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, Dış satım, Gönderme
- Önemsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühimsemek, Saymak, Takmak
- Mevt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Talik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmak, Ertelemek
- Can Kuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruh
- Gönül Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnet, Şükran
- Vurdumduymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
- Değişici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Peşkeş Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Etmek
- Başkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reis, Sadır
- Leleklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, İncelik
- İstikrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Kararlı
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Matriarkal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anaerkil
- Anlaşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Aykırılık, Geçimsizlik, Birleşmezlik, Uyuşmazlık
- Danışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Müracaat Etmek, İstişare Etmek
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Bütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Cemi, Cümle, Kamu, Kül, Mecmu, Olanca, Tam, Tamam, Tüm, Yekpare
- Hamasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahramanlık
- Zahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muttaki
- Dingildek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
- Gidişat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Davranış, Tutum
- Kökenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıllı
- İğrenerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhen
- Tutuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsetmek, Tutmak
- Gönül Rahatlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur
- Müstear kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lakap, Takma
- Hüviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik, Şahsiyet
- Mukassır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail
- Vazgeçirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökmek
- Düşüncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız, Kaygısız, Fikirsiz
- İhata Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çevirmek, Havi Olmak, Kapsamak, Kavramak, Kuşatmak, Sarmak
- Şatafatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Cafcaflı, Görkemli, Lüks
- Ölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş
- Rejim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yol; Diyet
- Yerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil, Taşınamayan, Otokton, İthal Olmayan
- Kadit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
- Karşılaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukayese, Kıyaslama, Kıyas
- Komut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü