Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Talik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmak, Ertelemek
- Delgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delecek, Deşikaçan, Zımba
- Durulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek, Uslanmak, Yatışmak, Sükun Bulmak
- Bulunmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfır
- Ortaklaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikli, Kolektif, Müştereken, Birge, Birlikte
- Kademhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet, Ayakyolu
- Hor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Aşağı, Önemsiz
- Önceden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Peşin, Peşinen
- Sililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İffet
- Giyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Elbise, Giyim, Giyinecek, Paltar, Üst
- Maatteessüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maalesef
- Teşrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurma, Onurlama, Şereflendirme
- Boyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Sorumluluk, Üzeri
- Sinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibin
- Vuraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Raket
- Kromozom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyaktaran
- Kara Tahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Levha, Tahta, Yazı Tahtası
- İnhiraf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapmak
- Zırh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savut, Koruyucu, Koruyan, Müdafi Demirağ
- Ahmakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönce
- İnanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, Teminat
- Kalorifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyatör
- Nezaretçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetimci
- İlbay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vali
- Toplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişko, Tıknaz, Yığın
- Elbette kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphesiz, Kuşkusuz, Elbet, Nasıl, Nasılsa, Pekâlâ, Zahir, Herhalde
- Harbiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten
- İnvariyant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmez
- İniş Yokuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Baştan Sona kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Tamamen, Tamamıyla
- Konukevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Misafirhane
- Etkisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesirsiz
- Denizköpüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüle Taşı
- Tedhiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldırma, Terör, Yıldın
- Kürsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Sandalye
- Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dizi, Düzen, Gün, Hiza, Nöbet, Rabıta, Saf, Silsile
- Billur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Kristal, Kesme Cam, Koç Yumurtası
- Kail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
- Halk Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Folklor
- İlmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilimcilik
- Çevrimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrî
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü