Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sahnelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temaşaya Koymak
- Muhterem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetli, Saygıdeğer, Sayın
- Banko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Zarfında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçinde
- Kriter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüt, Kıstas
- Afişlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek, Nitelemek
- Kefenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Tanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak, Şaşmak
- Parıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Işıldamak, Parlamak, Yanmak, Yükselmek
- Lenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak, Mıymıntı
- Dercetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
- Müşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge, Mareşal
- Kanayaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Kadın, Yoksul, Zavallı
- Şaklaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, Dalkavuk, Lağlağıcı, Şen, Güldürücü
- Mola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Kıymetlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirmek
- Kaynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Bulak, Göz, Hazine, Kaynama, Kök, Memba, Menşe, Pınar, Kaynarca
- Şefaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün
- Polip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahtapot
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Keşikçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Çerağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kandil, Mum
- İrsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtımsal
- Zavallı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçare, Âciz, Fakir, Fukara, Gariban, Garip, Miskin, Perişan, Acı Çeken, Mutsuz, Eksin
- Dönüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir
- Yoklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Araştırma, Sınav, Muayene, Prova
- Madem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mademki
- Teklifsizce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerisizce, Laubali
- Palas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Rahat
- İstihsal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Elde Etmek
- Perdahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
- Giç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Enayi
- Yayınevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat
- Seferi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolcu
- İki Paralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Somut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Kati, Müşahhas, Konkre
- Fecir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tan Vakti, Gün Ağarması
- Başkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Riyaset
- Kasvetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
- Periyodik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrî, Süreli, Dönemsel, Süreli Yayın
- Kırmızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Kızıl
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü