Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mecaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmece
- Palan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Enstantane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesit
- Elektrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Çıngı, Çarpıcılık, Cazibe, Canlılık
- Fasit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
- Doğurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
- Karizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergi, Etkileyicilik, Büyü
- Zamane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Dönem
- Büzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
- Sinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suspus Olmak, Nüfuz Etmek, Yılmak, Gizlenmek, Pusmak, Büzülmek, Saklanmak
- İttihaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Paspas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaksilen, Silecek
- Düstur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Şiar, Genel Kural, Formül
- Çıkış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, Yokuş
- Manyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Müptela
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Mihver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen, Önemli
- Solgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak
- Jeneratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üreteç
- Taam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni, Yemek, Yiyecek
- Fuar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panayır
- Küçük Çay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dere
- Cani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Gaddar, Katil, Kıyaç
- Oranla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazaran, Nispeten
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Yüzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplamak
- Antik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Eskil, Antika
- Ölüm Cezası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdam
- Etene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Eş, Döl Eşi, Meşime, Plasenta
- Eksiltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhale
- Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Rahmetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhum
- Kutur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap; Köşegen
- Mantıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki
- Çömelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek
- Bozgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Uçarı, Yenilgi, Hezimet
- Tekme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepik
- İdman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jimnastik, Spor, Bacanma, Bacanış
- Kırışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Paylaşmak, Yok Etmek
- Kararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Azimli, Ölçülü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü