Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Muştu
- Bakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
- Alçıtaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jips
- Müşahede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Çıkıntılık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek
- Salatalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyar
- Münacat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarış
- Suç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürüm, Hata, Kabahat
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Muhaceret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç
- Sin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömüt, Makber, Metfen, Mezar, Kabir, Yaş
- Ön Ad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Şayia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayıntı, Söylenti
- Takışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalaşmak, Tutaşmak, İtiraz Etmek, Tartışmak
- Zati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaten, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Biraz Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demin
- Taharetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp
- Sıcacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Samimi, Sevimli
- Uzatılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzantı
- Kabilinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi
- Kelime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lafız, Lügat, Söz, Sözcük
- İdrar Torbası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavuk
- Tatbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliye, Pratik, Yerine Getirme, Kullanma, Karşılaştırma, Uygulama
- İstihza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Alay Etme, Eğlenme
- Beyazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak, Beyazlaşmak
- Bitmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamam
- Keskinlikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Kimyacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnebilimci
- Günübirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel
- Kafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
- Sen Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğer
- Kabız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peklik, Makbuz, Kavrama, Tutma
- Muazzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koskoca, Görkemli, Güçlü, Önemli, Koca
- Dönme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Viraj, Deveran, Mühtedi
- Savsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır, Aheste
- Kargaşalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fesat, İhtilal, Fitne, Şuriş
- Prosedür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlek, İşlem, Yöntem
- Cırttan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Asilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırmak
- Pozitivizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olguculuk
- Kapçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü