Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sempatizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygudaş, Yandaş
- Ceman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi Birden, Toplu Olarak
- Çıldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Kulumak
- Oğul Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melisa, Kovan Otu
- İkna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnandırma, Kandırma, Kanış Verme
- Kıvrantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- İnkılâp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm, Devrim, Islahat, İyileştirme, Reform, Geçiş, Evrim
- Dincelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
- Tab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Tabiat
- Riayet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- Dipçik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kundak
- Asistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Şataf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Süs
- Okul Çocuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
- Ebemkuşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökkuşağı, Yağmurkuşağı
- Larva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtçuk
- Hiddet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- Karye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy
- Çöğdürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşemek
- Zahimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşin
- Korunmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Hamletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yormak
- Namütenahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
- Buğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhar
- Kaldığında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kala
- Ariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç
- Haset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik
- Öz Saygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyet, İzzetinefis, Onur
- İrtihal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Jimnastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdman, Kültürfizik, Beden Eğitimi
- Caba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Bundan İlave, Üstelik
- Kaçıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak, Sızıntı
- Rehinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Estelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abide, Anıt, Yadigâr
- Tıp Bacısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı, Hemşire
- Bencil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egoist, Hodbin, Hodkâm
- Canlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirilik, Güçlülük, Etkinlik, Cıvıltı, Cümbüş, Faaliyet, Ruh
- Katliam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırım, Soykırım, Kırın
- Patates kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumpir
- Üzüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Dert, Elem, Ezgi, Gaile, Gam, Karanlık, Kaygı, Keder, Kor, Tasa, Teessür, Usanç, Yara, Yeis, Dem
- Çamaçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster İstemez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü