Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü

• Kastor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kunduz
• Tiraj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
• Tekniker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teknikçi
• Sıkılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Çekingen
• Büyütücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
• Meğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğerse, Oysa, Oysaki, Sen Deme
• Zevzeklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herze
• Silsile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıra, Soy Sop, Atalar
• Döleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
• Çim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alak Otu
• Kavas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Yasakçı
• Sıçandişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika
• Edebiyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncı, Yazınbilimci
• Bağboğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küsküt
• Müsaade Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
• Nizam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Dizgi, Yol, Çekidüzen, Kural, Sıra, Tüzük
• Dizi Film kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
• Ertelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geciktirmek, Tehir, Atmak, Savsaklamak, Sonraya Saklamak
• Tevessül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeltenme, Yönelme, Başvurma, Girişme
• Piyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade
• Mutasavvıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sufi, Gizemci
• Güllelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurşunlamak, Vurmak
• Izrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Verme, Zarara Sokma
• Maden Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mineral Suyu
• Figan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnleme, İnilti, Çığlık
• Dört Kaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıyığı Yeni Terleyen
• Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Çıkarmak, Davranmak, Düzeltmek, Etmek, Gitmek, Görmek, Hareket Etmek, İfa Etmek, Kılmak, Kurmak, Olmak, Onarmak, Tamir Etmek, Tutmak, Uygulamak, Yaratmak, Oldurmak
• Palas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Rahat
• Utangan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
• Geçindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak
• Yıpranmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
• Karın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Göbek, Gönül, İç, Kafa, Mide, Rahim, Yürek
• Yırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Pejmürde, Arsız
• Otlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otarmak
• Vefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Sevgi Bağlılığı, Yetme, Yetişme, Kafi Gelme
• İmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak, Bıngıldak
• Cır Cır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, İshal
• Doğa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiat, Natür, Huy
• Patolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
• İstilacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstevli
• Satlıcan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zatülcenp

Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü