Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Serili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmış, Serilmiş
- Tamah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Hırs, Doyumsuzluk
- Hayret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Ay Tutulması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Husuf
- Karalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsvedde
- Ağırbaşlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar
- Platform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
- Ofans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak
- Kıymetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz
- Yaya Kaldırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- İnayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, İyilik, Yardım, Kayra, Atıfet
- Gurur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Büyüklük, Övünme, Çalım, Onur, Kibir, Kasıntı, Kurum, Loka, Tekebbür, Şeref
- Tezgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piştahta, Tersane
- Sosyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai, Toplumsal
- Kösele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gön
- Dışkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaka, Bok, Büyük Abdest, Pislik, Kazurat
- Neşriyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayın, Yayınevi
- Noksansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Eksiksiz
- Vecize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Özdeyiş
- Binici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süvari, Atlı, Sipahi
- Kile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçek
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- Velvele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Bağrışma, Yaygara, Patırtı
- Yoksun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrum, Muhtaç
- Iztırari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
- Eğilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyletmek, Yamulmak, Yatmak
- Hibe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
- Kokuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
- İslam Hukuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkıh, Şeriat
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Nebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Peygamber, Savacı
- Alicengiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz, Düzenci, Hileci, Üçkağıtçı Kişi
- İktisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomi, Tutum
- Fulya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nergis, Zerrin
- Ilıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıklaştırmak, Ilıştırmak
- Acılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylama, Sançma, Zehirleme
- Viranelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
- Oksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- Halvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuytu
- Vüsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genişlik, Uzam
- Akçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü