Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Peygamber, Savacı
- Bevliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrar Yolları Hastalıkları, Üroloji
- Yıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap
- Mısdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçüt
- Gardiyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolcu
- Şakuli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey, Düşey
- Fiilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemce, Gerçekten, Hakikaten
- Adisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap
- Bozuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü
- İşlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat, İş, Muamele
- Düz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sade, Pürüzsüz, Alan, Bozkır, Direkt, Ova, Yalçın, Yalın, Müstevi
- Gururlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek, Kibirlenmek, Caka Satmak, Kasıntılanmak, Büyüklenmek, Kabarmak, Şişmek
- Nevbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Kumpir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patates
- Zabıtname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Perdahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
- Oryantalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkiyat
- Sarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pansuman
- Viyak Viyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Inga Inga
- Maliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Çalıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak
- Yığışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Paydaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İştirak
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- Yabancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
- Temrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacanma
- Konsensus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşma, Anlaşma
- Tabiaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılıştan
- Şıltak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Delmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deşmek, İncitmek, Kırmak, Yemek
- Biber Dolması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolma
- Kıtal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş; Boğazlaşma, Vuruşma
- Yol Ayrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Takılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek
- Taşıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fosil, Mütehase
- Ekran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntülük
- Uzman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassıs, Bilirkişi, Kompetan, Eksper, Mahir
- Görülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıdık
- Stratejik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli
- Mahmur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk, Baygın, Uykulu, Uyku Sersemi, Üzgün, Dalgın Bakışlı
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü