Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Velvele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Bağrışma, Yaygara, Patırtı
- İlkbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbahar, Köklem, Bahar, Yaz, İlkyaz
- Pejoratif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergisel
- Gündüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Materyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereç, Özdek, Öğe, Malzeme
- Alkış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezahürat
- Mürettiphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizgiyeri
- Yarbay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
- Tokatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Akustik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanım, Yankılanış, Yankıbilim
- İkiyüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürai, Riyakâr
- Mütecessis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı, Meraklanan, Meraklı
- Nüfuzlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözü Geçen, Kuvvetli
- Kımıldatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrik
- Sütun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolon, Dergi, Direk, Duraç, Destek
- Sıkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Tasarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur Etmek, Zihinde Kurmak, Düşünmek, Fikirleşmek, Kurmak
- Bravo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aferin, Yaşa
- Toksin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı
- Sadme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
- Kaynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Bulak, Göz, Hazine, Kaynama, Kök, Memba, Menşe, Pınar, Kaynarca
- Halas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtarmak
- Baziçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun
- Topyekûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümden, Toptan, Hamı, Umumi
- Eğleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet
- Mihman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcı, Konuk
- Endaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
- Garipsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Taksim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Bölüşmek
- Soğutucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzdolabı
- Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
- Evecen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Evegen
- Pozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum
- Tesadüf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak, Rastlaşmak
- Direktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Talimat
- Kamineto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspirtoluk
- Calak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşı
- Kabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
- Yeğlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islah Etmek; Tercih Etmek
- İcatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
- Ekti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Cimri, Yüzsüz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü