Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Seyretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek
- Veyahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veya, Yahut
- Kutsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukaddes, Mübarek, Kutsi
- Sınırlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır
- Mızrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı
- Dişçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diş Hekimi
- Depreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek, Canlanmak, Kanamak, Tepmek, Uyanmak, Üstelemek
- Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
- Vana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Valf
- Yetişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Menşe
- Jest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Düzenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen
Vermek
- Gabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Teçhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Cebelendirme, Pusatlama
- Zati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaten, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Kurup Takma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
- Çağlayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şelale, Çavlan, Çağlar
- Faydalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanmak, İstifade Etmek
- Fil Dişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fil Sümüğü
- Bireşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sentez
- Ağıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mersiye, Sagu
- Palas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Rahat
- Hükümdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halife, Padişah
- Realizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekleştirme, Kazanç Satışı
- Çekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak, Kaçınmak, Korku, Saygı, Utanmak, Ürkmek, Cesareti Olmamak, Kendine Çekmek
- Karşılıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütekabil, Çapraz, Zikzak
- İtelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtmek
- İdam Cezası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdam
- Kesilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kat
- Antidot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panzehir
- Fatalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kader, Yazgı
- Küp Şeker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesme Şeker
- Mensubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik, Üyelik, İlinti, Çatkınlık, Yakınlık
- Destek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahize, Dayak, Dayanak, Kol, Koltuk, Rahle, Takviye, Hamil
- Kırkmerdiven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik Yokuş
- Kılükal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Söylenti
- İlahiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Bilimi
- Zamkinos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Metres
- Verecekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borçlu
- Istırap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Üzüntü, Acı
- Slayt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü