Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mitoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim
- Çetir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Darıdünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yeryüzü
- Mortocu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmam
- Kanunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
- Aya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avuç, Taban
- Fevrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak
- Tutanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata
- Paramparça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hurdahaş, Parça Parça
- Sürür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç
- Dinleme Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
- Çapraşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girift, Karışık, Muğlak
- Vurgunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spekülasyon
- Muhasaraya Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Hissedilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Sekendiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satürn, Zühal
- İnikâs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Yansımak
- Asansör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürge
- Kavrama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- İri Un kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrmik
- Eğitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye
- Mağrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı
- Çağlayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Kaynarca
- Emzik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbik, Biberon
- Yol Sakçısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi
- Gerçekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakkak
- Aday kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet
- Kuşanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takmak
- Ön Bilgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebadi
- Mümbit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitek, Verimli
- Spontane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlık, Kendiliğinden
- Rahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıyan, Merhamet Eden, Acıma; Balalık, Karın, Uşaklık, Dölyatağı
- İbadetgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınak
- Başvezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadrazam
- Yöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Etraf, Mahal, Muhit, Ön, Taraf, Çevre, Dolay
- Mantinota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres
- Şamatalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültülü, Patırtılı
- Toplantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Dernek, İçtima, Meclis, Yığıncak
- Mahvetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Heba Etmek, Kavurmak, Yakmak, Yemek, Yok Etmek, Tozmak
- Yük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj, Kargo, Külfet, Ağırlık, Denk, Engel, Eşya, Gaile, Yüklük, Ödev
- Süblime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksülümen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü