Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sonu� ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Yazman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâtip, Sekreter
- Ekolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılı
- İktibas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç Alma, Aktarma; Alıntı
- Palas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay, Rahat
- Mütemmim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç
- Vali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlteber, İlbay
- Ruhlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı
- Edebiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazın, Literatür
- Sızıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıntı
- Hoyratça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Tasfiye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Tatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz, Şirin, Şirniyat, Yumuşak
- Bütünlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Tatmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doygunluk, Doyum, Kanaatlenme, Kanıktırma, Sağlama
- Bando kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıka, Takım, Topluluk
- Getiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz, Kazanç, Ürem, Yarar
- Celp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirtme, Çağrılık, Kendi Üzerine Çekme
- Gaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tül
- Duralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duraklamak
- Pervin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
- Güdülebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Şilte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
- Teolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsel, Dinbilimsel
- Cilalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatmak, Övmek
- Giysi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Çul, Don, Elbise, Entari, Giyecek, Giyim, Kıyafet, Paltar, Üst, Üzeri, Libas
- Kapkaççı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelade, Üstünkörü
- Müteradif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamdaş, Sinonim, Eş Anlamlı
- Deve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lama
- Alev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaz, Yalım, Alaz, Kıvılcım, Şule, Yalın
- Hapsetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Kapamak, Sınırlamak, Tutuklamak
- Sayıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- Reaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk, Uyruk
- Eğitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye
- Arızasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz
- Adaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlanmak
- Ali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Yüksek
- Güçsüzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafiyet
- Sabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçen, Eski, Evvelki, Kabakki, Önceki
- Tamirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarım
- Cafcaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Gösteriş, Şirret
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü