Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Deve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lama
- Teşrifat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Protokol
- Askılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vestiyer
- Beyazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
- Yakışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yaraşıklı
- Gerginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Alt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek
- Demir Rengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Çökek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur Yer; Bataklık, Sazlık
- Şilep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Gemisi
- Zihin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlak, Bellek, An, Bilinç, Dimağ, Hatır, Kafa, Yâd
- Kölelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
- Aşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahçı, Aşpaz, Lokanta
- Ankesör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara
- Sürpriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklenmedik, Şaşırtı
- Çakıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl
- Masun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış
- Yazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Matrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Eğlence, Değnek, Gülünç, Hoş
- Rahatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin, Keyifsiz, Hasta
- Çıkar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Gider, Kazanç, Menfaat, Yarar
- Tereke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miras, Bırakıt
- Yetirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare Etmek, Tamamlamak
- Izdırap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzüntü, Sıkıntı, Keder, Sızı
- Mülakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma
- İştigal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgilenmek, Uğraşmak
- Pekleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılaşmak, Sertleşmek
- Müjdeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştulu
- Bodyguard kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu
- Israr Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
- Tunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bronz
- Gerek Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek, İstemek
- Zamanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplamak, Nazara Almak
- Dargın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün; Soğuk, İlgisiz
- Çete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuldur Destesi
- Dindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman, Mütedeyyin
- Elim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı
- Yüklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Üstlenmek, Yıkılmak, Zorlamak
- İmdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
- Bilakis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersine, Tersine Olarak, Aksine, Yok
- Kıskanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekememek, İmrenmek, Haset Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü