Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tıp Kardeşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı
- Pozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum
- Tutumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, İdaresiz, Müsrif, Savruk, Savurgan
- Tamir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Yapmak
- Sürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam Eden; Sürü; Hızlı Süren, Hızlı Giden
- Sağalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, İyi Olmak
- Bölüştürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim
- Temel Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Esas
- Nüfuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik, Sinme, Fer, Kuvvet, (İçine) Geçme, Sözü Geçme, Erk, Güç
- Karaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmer
- Alışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Isınma, İntibak
- Sorumluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun, Günah, Mesuliyet, Sorum
- Hırgür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Dalaşma, Kavga
- Tenasüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantı, Oran, Çekim
- İzdiham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma
- Gözü Pek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Cesur, Yiğit, Korkusuz
- Gönderilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Yatırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Düzeltmek, Harcamak, Tevdiatta Bulunmak, Eğmek
- Sarkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kevgir, Rakkas, Pandül
- Örek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Yapı, Bina
- Zabıtname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Kırınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynamak
- Çelimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
- Azmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar Vermek
- Kokoroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Yüznumara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Ayakyolu
- Yüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak, Göçürmek, Havale Etmek
- Karşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Çatmak, Görmek, Rastlamak, Rastlaşmak
- Hazırlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- İhbarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhbir
- İbibik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çavuşkuşu, Hüthüt
- Vazıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- Sahtekârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
- Sınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Tecrübe Etmek, Muayene Etmek, İmtihan Etmek
- Herhangi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastgele
- Aygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin
- Yer Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Petrol
- Şahmat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satranç
- Misafirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukluk
- Optimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Değer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü